28 Ağustos 2015 Cuma

Maçın Ardından: Bayer Leverkusen-SS Lazio

Ekibimiz, İtalya'da ilk maça 1-0 mağlup ettiğimiz Alman temsilcisi Bayer Leverkusen'e deplasmanda 3-0 kaybederek, Şampiyonlar Ligi'ne erken veda etti. Ev sahibinin golleri 40. dakikada Hakan Çalhanoğlu, 48. dakikada Admir Mehmedi ve 88. dakikada Karim Bellarabi'den gelirken takımımızda Mauricio, 68. dakikada ikinci sarı karttan kırmızı kart gördü.


Stefano Pioli, Biglia, Djordjevic ve Klose gibi önemli isimlerin yokluğunda çareyi diziliş değiştirmekte buldu. Bu sebeple maça 3-4-3 dizilimiyle başladık. Pioli'nin, geçen sezon da beraberliğin ve gol yememe önceliğinin bulunduğu maçlara 3-4-3 ile çıkabildiğini hatırlatmak, hatta sezonun son maçı olan Napoli deplasmanında bu 3-4-3 ile Napoli'yi 4-2 yenip Şampiyonlar Ligi bileti aldığımızı anımsatmak gerek. Ancak, maçtan önce orta sahada Cataldi'nin, stoperde ise Mauricio'nun yerine Gentiletti'nin oynayabileceği konuşulurken, özellikle Mauricio tercihi sonuca direkt etki etti. Leverkusen ise maça her zamanki 4-4-2'leri ve Leno; Hilbert, Tah, Papadopoulos, Wendell; Bellarabi, Kramer, Bender, Çalhanoğlu; Mehmedi, Kiessling ilk on biri ile çıktı.

Aslında, Lazio için maçı 40 ve 50 dakikalık iki yarıya ayırmak gerek. İlk kırk dakika boyunca, istediğini yapan, daha fazla isabetli şut bulan ve rakibe fazla alan bırakmayan taraf Lazio idi. Üçlü savunmanın kağıt üzerinde ikili forvete karşı sahip olduğu avantaj, sahaya yansıyor gibiydi. Ancak, üçlü defans, birbirine ileri düzeyde uyumlu olmayan stoperler ile oynandığı zaman aşılamayacak bir engel değildir. Dusan Basta, sağ kanat beki mevkînde gayet iyi bir performans gösterdi ve hem hücûma hem de defansa yeterli desteği sağladı. Ancak solda Senad Lulic'in aynısını yaptığını söylemek imkânsız diyebiliriz. Lulic, hücûmda bir kaç kez driplingleri ile rakibin dengesini bozmaya çalıştıysa da sürekli ileride kalarak, savunmanın dengesinin bozulmasına sebep oldu. Şimdi, bu bağlamda, yediğimiz gollerin değerlendirmesini yapalım.

Dakika 40, durum 0-0. Leverkusen'de, ülkemizde Beşiktaş'ta da forma giymiş olan sağ bek Roberto Hilbert, Bellarabi'ye mi yoksa savunmanın arasına mı olduğu belli olmayan bir pas atıyor. Bellarabi, topu kontrol etmiyor ve top onu aşıyor. Bu noktada daha önde pozisyon almış olan de Vrij'ın araya girip topu uzaklaştırması gerekiyor. Ancak savunmanın en sağlam ismi olarak görülen Hollandalı de Vrij, görüntüde görüldüğü üzere yavaşlıyor, eliyle kaleci Berisha'ya çıkıp topu almasını işaret ediyor. Bu noktada Berisha'nın topu alması imkânsız, çünkü aradaki mesafe, Berisha'nın kontrol etmesinden önce Leverkusenli futbolcunun topu alması sonucunu doğuracaktır. de Vrij'ın büyük hatası sonucu Leverkusen kaleyi yokluyor, oluşan karambol sonucu top nereye gidiyor? Bir diğer hata, rakibin en tehlikeli oyuncusu olan Hakan Çalhanoğlu, fotoğrafta görüldüğü üzere ceza sahası çizgisinde bomboş. Şut tehditi yüksek bir oyuncunun orada bomboş kalması çok büyük bir yerleşim hatasıdır. Nitekim ayağına gelen fırsatı tepmeyen Hakan durumu 1-0 yapıyor.


Dakika 48, ikinci yarının hemen başı. Lazio'nun sol kanat beki Senad Lulic ve sağ kanat beki Dusan Basta kırmızı ile işaretlenmiş, siyah ile işaretli üç oyuncu ise Lazio'nun stoperleri. Önce Basta ile Mauricio arasındaki mesafeye bakalım, bu futbolun doğrusudur. Hangi dizilimle oynarsanız oynayın, savunma pozisyonunda iseniz, iki savunmacının pozisyonları bundan daha açık olmamalıdır. Şimdi de sol tarafa bakalım. Senad Lulic, iki orta saha oyuncusu Parolo ve Onazi'den bile daha ileride kalmış, düz koşu yaparak geri dönüyor. Eğer Lulic ileride kaldıysa ve sol stoper Radu, rakibi karşılamak için çizgiye indiyse yapılacak iki alternatif vardır; 1- De Vrij kırmızı dikdörtgen alana çabucak kayıp boşluğu kapatır, onun boşluğunu Mauricio kapatır, onun yerini de Basta alır. Böylece takım, rakibe verdiği alanı kapatmış ve Lulic dönene kadar da stabil bir konum almış olur. 2- Parolo, sol iç ortasaha oyuncusu olarak Lulic'in ileride kalmasıyla birlikte hemen resimdeki boşluğu doldurmak ve koşu yapan Kiessling'i durdurmak için harekete geçer. Lazio ne yaptı? Hiçbir şey.


Stoper ile bek pozisyonlarının arası açılınca, rakibin hücûmcuları bu alana sızar ve eğer yeterince yetenekliyseler, cezayı keserler. Nitekim burada da Kiessling'in Mehmedi'ye alan açmak için yaptığı koşu, de Vrij'ın onun peşine takılması ve bu kez de Vrij ile Mauricio'nun arasının açılmasına sebep oluyor. Bu da yetmezmiş gibi, Mauricio bir de Mehmedi tam topla buluşmak üzereyken onun önünü kapatmak yerine topa sakarca bir hamle yapıp Mehmedi'nin arkasında kalınca, Mehmedi topu ağlara gönderiyor. Lulic ve Mauricio'nun basit hataları sonucu savunma yerleşimi ikinciye çöktü, Lazio ikinci golü yedi. Bu fotoğrafta artık Lazio'nun yerleşim hatası net bir şekilde ortada, bir stoper (Radu) sol çizgide kalmış, sol kanat beki topun ilerisinde, savunmaya ancak geliyor, merkez stoper (De Vrij) rakibin koşusu sonucu alanı açmış ve sol stoper (Mauricio) gerekli kaymayı yapıp alanı doldurmak yerine rakip forvetin arkasında kalmış.


Üçüncü gol, bu golden önce Pioli savunmayı dörtlemek için önce Radu'yu çıkarıp Kishna'yı almış, sonra Mauricio, defansın ileride yakalandığı bir pozisyonda faul yapıp kırmızı kartı görünce de stopere Santiago Gentiletti'yi oyuna sürmüştü. Dakika 88 ve artık "iş bitmiş" olsa da, Lazio bu tarz pozisyonları 1-0'dan sonra çok yaşadığı için, değerlendirmek gerek. Hücûma çıkıp savunmayı ileri iten takımımız, sonuç alamıyor ve Leverkusen hemen ağır savunmamızın arkasına uzun bir top atıyor. Bu esnada Senad Lulic kendi kalesinden çok rakip korner direğine yakın, o derece ileride kalmış. Orta saha da bomboş. İşin asıl kötü tarafı ise, bir stoper kafa topuna çıkarken kırmızıyla işaretli Gentiletti'nin ne yaptığı. Kafa topuna çıkılırken görüntüde de açıkça görüldüğü üzere Gentiletti topla kalenin arasında kalmış. Pozisyonuna bakılırsa bir süre ne yapacağına kararsız kalmış, ancak ileriye çıkmaya başlıyor. Oysa o esnada Brandt topu almak üzere. Top savunmayı aşıyor, Brandt topa hareketlenirken Gentiletti elini ofsayt için kaldırıyor. Gentiletti ofsayt taktiği yapmakta kararsız kaldığı için, Brandt yürüye yürüye kaleye geliyor, pasını çıkardığı Bellarabi durumu 3-0 yapıyor.

Bu mağlubiyetten çıkarılacak en büyük ders, maçtan sonra Pioli'nin de dediği gibi maalesef Lazio'nun henüz bu seviyeye gelebilmiş olmamasıydı. Bir Şampiyonlar Ligi takımının yememesi gereken goller yedik. Hatta, Pioli üç golde de yapılan hataları isim de vererek saydı. Pioli'nin maça yanlış taktikle başladığını düşünmüyorum. Ancak yeni transfer edilen stoper Wesley Hoedt'in hiç forma şansı bulamaması ve buna karşın Mauricio'nun tek kelimeyle korkunç bir performans sergilemesi, dizilimden ziyade oyuncu seçimi konusunda soru işareti yarattı. Ayrıca maç boyunca kanattan içeri kat eden Hakan Çalhanoğlu'na da önlem alınamaması ve savunma arkasına atılan uzun toplarda kendini gösteren hareketsizlik endişe yaratıyor. Hücûmda da Felipe Anderson'un pek varlık göstermeyerek sezona yaptığı kötü başlangıcı sürdürdüğünü söylemek mümkün. Keita, ilk yarıda biraz etkinlik gösterdi, iki stoperi zorladı ancak ikinci yarıda o da fiziken tamamen ezildi. Gerçek şu ki, yıllardır Milan hariç hiçbir İtalyan takımının geçemediği ŞL Ön Eleme Turu, Lazio'ya da yâr olmadı. Bundan sonra yola Coppa Italia, Serie A ve Avrupa Ligi'nde devam edilecek. Sıradaki durak ise, Verona deplasmanı; Pazar gecesi Chievo Verona ile karşılaşacağız. Bizim için daha güzel sonuçların değerlendirmelerini yapabilmek dileğiyle... Avanti Lazio!

Yazar: Buğra Can Bayçifçi-twitter.com/MaviSancakli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder